Biz, yerel gazeteciler olarak; billboard değiliz, magazin portalı değiliz. Bir şehrin vicdanı, hafızası, aynasıyız.
Osmaniye’den, Anadolu’nun her sokağından...
Bir trafik kazası İstanbul’da olur, manşet Osmaniye'de atılır. Çünkü tıklanmak zorundayız. Çünkü Basın İlan Kurumu, yerel gazetelere ilan verebilmek için "en az 3.000 tekil ziyaretçi" şartı koyar. Sanki yerel halkın sesini duymak için değil de, sayıyı tutturmak için haber yapıyoruz artık.
Oysa biz, gazeteciyiz.
Sabahın köründe çiftçiyle konuşan, belediye meclis toplantısında ihaleyi takip eden, sönmekte olan bir kültürel değeri manşete taşıyan insanlarız. Biz yereliz. Ama sistem bize "evrensel ol ya da yok ol" diyor.
Gazetecilik Kimliğimiz Üzerine Bir Algoritma Gölgesi Düşüyor
Google reklamlarıyla ayakta kalmaya çalışıyoruz. Bir tıklama 2 TL, üç tıklama 6 TL... Hesap yapmayı bıraktık. Çünkü kazandığımız parayla değil, borçla yaşıyoruz. Yerel gazeteler artık birer haber üretim merkezi değil, reklam algoritmasının kölesi oldu.
Bir yandan Google Ads’e ödeme yap, bir yandan içerik üret, bir yandan tıklanmaya oyna.
Soruyorum şimdi: Bu bir medya düzeni mi, yoksa "çevrim içi bir çöküş" mü?
Kaybolan Sadece Habercilik Değil, Aynı Zamanda Umudumuz
Tıklanmak için değil, yaşadığımız şehri anlatmak için yazıyoruz biz. Ama sistem buna izin vermiyor. Çünkü yerel haberler "tıklanmaz", yerel sorunlar "trend" olmaz. Sonuç? Yerel gazeteler ya magazinleştirilir ya da kapanır.
Bunun bedeli ağırdır.
Yerel yolsuzluklar görünmez olur.
Kültür-sanat faaliyetleri gölgede kalır.
Vatandaşın "haber alma hakkı", sessizce gasp edilir.
Ve biz, yazdığımız haberin toplumu iyileştirdiğini değil, kaç kişiye ulaştığını sorgularken, gazeteciliğimizden yavaşça uzaklaşırız.
Peki Çare Yok mu? Var Elbette. Olmaz mı?
Basın İlan Kurumu kriterlerini revize etmeli.
Tıklanma sayısına değil, yerellik oranına, toplumsal faydaya ve etkileşime bakmalı.
Devlet, Google reklam maliyetlerinde yerel medyaya destek vermeli.
Bir "Dijital Reklam Fonu" ya da "Yerel Medya Kooperatifi" neden olmasın?
Yerel medya için bölgesel dijital ağlar kurulmalı.
Çukurova’da çıkan bir haber, Adana’da da, Osmaniye’de de karşılık bulabilir.
Çünkü Biz Bu Şehre Aitiz
Biz, yerel gazeteciler olarak; billboard değiliz, magazin portalı değiliz.
Bir şehrin vicdanı, hafızası, aynasıyız.
Tıklanma uğruna kimliğimizi kaybetmeye mecbur değiliz.
Bu sistem değişmeli, çünkü gazetecilik bir algoritma işi değil; bir vicdan meselesidir.