Twitter artık fikirlerin değil, küfürlerin dolaştığı bir savaş alanı. Takma adların ardına saklanan öfke ordusu her an tetikte.
Bir zamanlar Twitter diye bir yer vardı, şimdi X oldu. İsmi değişti ama çürümüş ruhu hâlâ aynı. Uzun yıllar önce hesabımı kapatmıştım. Çünkü akıl sağlığımı korumak istiyordum. Gerçekten. Orası öyle bir yer ki, biraz fazla kalınca insan ya sinir krizi geçiriyor ya da kendini başka bir karanlığa sürüklüyor. Ama meslek bu… Gazetecilik. Mecburen geri döndüm. Döndüğüme de bin pişman oldum.
Herhangi bir konuda bir şey yazıyorsun. Ne bileyim, hava durumu hakkında bile bir şey yazsan, biri çıkıp anana sövüyor. Küfür etmek için bahane arıyorlar. Üstelik gerçek kimlikleriyle değil. Takma adlar, sahte profiller, sahte kahramanlıklar... Kimsenin kimseye tahammülü yok. Farklı düşüneni düşman bellemiş bir güruh var. Öfkenin zirve yaptığı, herkesin saldırmak için sırada beklediği bir arena. "Arınma Gecesi" filmini izlediniz mi? Hani herkesin bir gece boyunca suç işleme hakkı var ya… Twitter, onun 7/24 çalışan versiyonu.
Elon Musk geldiğinde bir şeylerin değişeceğini sanmıştım. Sanırım biraz safça bir umuttu. O da sistemi allayıp pullayıp hükümetlere veri pazarlayan bir barona dönüştü. “Özgürlük” dediği şey sadece kendi reklamıymış meğer.
Geçen gece sabaha kadar bir Twitter odasını dinledim. Uyuyamadım zaten. Girdim bir odaya, sonra diğerine. Herkes konuşuyor, ama hiç kimse dinlemiyor. Herkes bağırıyor ama hiç kimse anlamıyor. Bir kelime hatası yapın, anında çarmıha gerilirsiniz. Anladım ki, tahammül bitmiş. Karşılıklı konuşma yok, sadece saldırı var. Tartışma değil, linç pratiği.
Benim için Twitter, sadece gazete haberlerini paylaştığım soğuk bir panodur artık. Ama birçok ruh hastası için gerçek hayatın ta kendisi. Kendi hayatının yetersizliğini küfürle telafi eden insanların çöplüğü. O çöplükte dolaşırken kendi kokumu üzerime sinmeden çıkabilmek tek hedefim.
Velhasıl, sosyal medya değil artık burası. Sosyal delilik. Giderek daha çok bağıran, daha çok küfreden, daha az düşünen bir dünyanın aynası. Ve o aynaya her baktığımda, insanlık adına utanıyorum...