Ramazan ayının gelmesiyle beraber beslenme rutinlerimiz de değişiyor. Peki bu süreçte iftar menümüz nasıl olmalı?

11 ayın sultanı Ramazan ayının gelmesiyle beraber yemek rutinimizde de değişikler meydana geldi. Sabah kahvaltısı, öğle yemeği, ara öğünler ve gün içerisinde almamız gereken su dengesi farklılaştı. Bundan kaynaklı iftarımızın nasıl olması gerektiği hakkında konuşalım.

İftar öğünümüzde yemeklerimiz, yağdan fakir şekilde olup hafif olmalıdır. Akşama kadar tükenen bünyemizin kendine rahatça gelip sindirimimizi bir anda yormamak adına; protein içeriği yüksek olan, karbonhidrat değeri dengeli olan ve yağdan alınması gerekenin üzerine çıkılmayan bir menü hazırlamalıyız.

Örneğin; 1 kase üzerine yağ yakılmamış bir çorba (mercimek vb.) , 2-3 porsiyon et/ tavuk (60-90 gr), 6 yemek kaşığı pilav ve yanına kesinlikle süt ürünlerinden herhangi biri olacak şekilde ayarlanmalıdır. Bunun yanı sıra et yemediğiniz günlerde sebze yemekleri ile bir menü hazırlanmalıdır.

İftar sofralarımızda göz ardı edilen diğer hususlardan biri ise salatanın önemidir. Yeşil salatalar; sindirim sistemine iyi geldiği için sofralarımızda yağsız bir şekilde boy göstermelidir.

İftarımızda dikkat edilecek bir diğer mevzu ise kaybettiğimiz sıvı için ezanın ardından suyu fazla miktarda ve bir anda içmektir. Sıvı vücuda azar azar alınması gerektiği için tüm kaybımızı bir anda değil de yavaş yavaş sahura kadarki olan kısımda içmeliyiz. Hem bu şekilde su vücudumuzdan bir anda atılmaz hem de midemiz sıvı ile dolup hacmi büyümez.

Gün boyu açlık hissine kapılıp hızlı yemek de göz ardı edilen bir sıkıntıdır. Yemeğin ortalama süresi 20 -30 dakika olup küçük lokmalarla yenmelidir. Lokmalar 20 -30 kere çiğnenmelidir. Böylelikle sindirimi daha kolay olup sistemimizi yormayız.

Kendinize iyi baktığınız bir Ramazan umar, sağlıklı günler dilerim.