Kim bu herkologlar? Elinde tuttukları vileda sopaları ile, bir harita önünde akıl dağıtan! bazı zevatlara verilen isimdir!
Suriye’de devam eden gelişmeleri herkes yakından takip ediyor. Bu günlerde, yine her konuda uzman olan herkologlar televizyon ekranlarında yerlerini aldılar. Ellerinde vileda sopası ile, bazı gazetecilerle birlikte, önlerinde bir harita, veryansın yeni devlet kuruyorlar. Başkanını atıyorlar. Yatırım sahalarını belirliyorlar, bölgelere ayırıyorlar. Hiç bilmedikleri coğrafyayı milim milim anlatıyorlar. Bilmeden oluyor mu demeyin, bu memlektette bilmeden ne iş yapanlar var akıllara zarar! Hem sağolsun Google da tam bu konuda imdada zaten yetişiyor…
Kim bu herkologlar? Efendim bu arkadaşlarımız Türk milletin genlerinde olan bazı zaafları çok iyi bilip, bunu millete bilgi diye yutturan viledalılar ordusu da diyebiliriz. Deprem olur bir bakarsınız sismolog olmuşlar, yılların deprem bilim uzmanlarına kafa tutarlar, yangın olur anında U çizip bir orman mühendisidirler. Siyasi bir hareketlilikte bir bakmışsınız, en baba siyaset bilimcilere taş çıkartırlar. Seçimler yaklaşır inanılmaz bir anket firması edasına geçerler. Sel gelir topograf, kazı yerinde yazıt çıkar bakmışsın paleograf. Ekranda yazan isminin altında “gazeteci” yazması yeterlidir. Paragrafın başında “Türk milletin genleri” demiştim unutmadım. Nedir bizim genlerimiz? Futbolu teknik direktörden, eğitimi öğretmenden, hastalığı doktordan, siyaseti politikacıdan daha iyi biliriz! Bu bizim genlerimizde bulunan iflah olmaz bir mirastır. Hatta bu durumların atasözü bile vardır “Bekara, avrat boşamak kolaydır!”. Burada bekar diye tabir edilen kişi; hiçbir sorumluluğu olmadan, akıl dağıtan anlamındadır. Şüphesiz ki herkologlar zaten bunu da bilirler. Çünkü onlar aynı zamanda iflah olmaz bir etimologdur!
Ömründe Suriye’ye gitmemiş, Iran ve Irak’ı görmemiş. Filistin’in önünden geçmemiş, Israil’i abilerinden duymuş, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu topraklarında turistik geziler hariç adım atmamış, İstanbul monşeri bu arkadaşlar, iş bilmeye gelince maşallah şeker görmüş karınca ordusu misali, en küçük şark olayında ellerinde vileda sopaları koşturarak kanal kanal gezerler. Bazılarının isminin altında profesör yazsa da 40 lı 50 li yılların lise mezunu öğrencisine denk bilgi ile ahkamın kralını keserler. Bir kesim de var ki onlarında iki isim bir soy isimlerinin altında “güvenlik uzmanı” yazar. En komik olanda onlardır. Kendi apartmanında yönetici bile olamayacak kapasitedeki bu adamları dinleyince sanırsın CIA yı bunlar yönetiyor!
Bir dönem bütün kanallar doktor yarışına girmişti. Her kanalda, özellikle sabah programlarında doktor başlardı anlatmaya. Şunu için, bunu yemeyin, şu hareketi yapın, hatta tuvalette şunu yapın bunu yapmayın ha bire anlatırlardı. Kimi dalak, kimi yanak uzmanı! bu arkadaşlar -sözüm ona hekimler- boy boy endam ederler, arada bir başka kanallara da giderlerdi. Sonradan bir televizyoncu dostumdan öğrenmiştim. Bu doktor arkadaşlar meğer kanala ücret ödeyip çıkarlarmış. Reyting tutarsa bu defa da kanal onlara ödermiş. ‘Bu ne yaman çelişki böyle’ demeyin Burası Türkiye. Televizyonda ünlü olduktan sonra doktorun yapması gereken tek şey ise “para sayma makinesi nereden satın alınır?” diye internet alışveriş sitelerine bakma. Bizim herklogların da durumu bundan fazlası değil.
Şimdi mevzu Suriyeliler gidecek mi? Kalacak mı? Giderse ne kadarı gider? Nereye gider? Ne yapar? Nerede yatar? Nerede eğitim görür? Ellerinde vileda sopaları, şeker görmüş karınca misali TV kanallarını dolduran bu viledalılar ordusu şimdilerde kısmen güvenlik uzmanı, kısmen sosyolog, kısmen analist kısmen de politikacı edası ile ahkamın kralını kesmeye başladılar. Biz de oturup izliyoruz. 100 gramı 35 lira olan çekirdeğimizle! Artık kimsenin umurunda değil asgari ücretin ne olacağı, emekli maaşları, engelli destekleri, SMA hastası çocuklar, kadın cinayetleri, çocuk istismarları. Kanalların işgalcisi bu herkologları ağzı açık dinliyoruz. Muhtemeldir ki bu herkolog arkadaşlar Ocak 2025 ilk saatlerinden itibaren ekonomist olarak yine karşımızda olacaklar. Gerçi onlarda değişen bir şey olmayacak! Örtülü ya da örtüsüz gelirleri de var, getirenleri de var. Her gün masallar anlattıkları bu kadim halk var oldukça, onlarda gen mirasımızın bize yansıması olarak, damarlarımızın içinde yaşamaya devam edecekler.
Yazacak çok şey var ama bu günlerde yeni bir geçim kapısı türemiş oraya sermaye olmak istemem. Nedir o “kendine sövdür, keseni doldur” Bu nedir peki? Kişi sosyal medyada toplumun bir kesiminin sinir uçları ile bilerek oynuyor, kendine sövdürüyor. Sonrası mahkeme, tazminat hop mis gibi yaşam. Sövdür sövdür gez…! Ben de sövüyorum bazı isimlere hem de en ağırından ama içimden. Bunu da başka bir gün yazarız…
“Her şeyin uzmanı, bileninden çok,
Sorgularsan eğer, alırsın bir şok.
Yazamadım şiiri, burada bitsin ey dost,
Herkologlar hep kazanır, kaybeden çok!”
Aklınızın beyninizden uçup gitmesine izin vermeyeceğiniz bir hafta sonu dilerim. Aman dikkat!
Not: O kadar yazdın nedir bu vileda sopası? Geleceğimizi anlatan en önemli alet diyebiliriz. Herkologların elinde birer tane olduğuna göre..