Çocuklarım üniversiteye başladığında, hayatımın yeni bir evresine girdiğimi hissettim. O minik elleriyle ilk kez tutundukları günler, ilk adımlar, ilk kelimeler dün gibi aklımda. Şimdi ise kocaman oldular, kendi hayatlarını kurmaya, kendi kararlarını almaya başladılar. Bir anne olarak, bu süreç hem gurur verici hem de bir o kadar duygusal. Çünkü çocuk yetiştirmek, aslında onları yavaş yavaş elinizden bırakmayı öğrenmek demek.
Üniversiteye başlamak, sadece çocuklarım için değil, benim için de büyük bir değişim oldu. Yıllarca onların her ihtiyacını karşılamaya, her sorununu çözmeye alışmıştım. Şimdi ise uzaktan izlemek, destek olmak ama müdahale etmemek gerekiyor. Bu, bir anne için kolay değil. Çünkü içgüdüsel olarak onları korumak, kollamak istiyorsunuz. Ama biliyorum ki, artık kendi kanatlarıyla uçmaları gerekiyor. Onlara güvenmek, bu yeni dönemin en büyük öğretisi.
Üniversite, çocuklarımın hayatında yepyeni bir sayfa açtı. Kendi ilgi alanlarını keşfettikleri, yeni arkadaşlar edindikleri, belki de ilk kez gerçek anlamda sorumluluk aldıkları bir dönem. Benim için ise bu süreç, onların artık birer yetişkin olduğunu kabullenmek anlamına geliyor. Tabii ki hala bana ihtiyaçları var. Ama bu ihtiyaç, artık yemek yapmak ya da ödevlerine yardım etmek değil. Daha çok, bir danışman, bir dost, bir sırdaş olmak. Onların yanında olduğumu hissettirmek, ama her adımda müdahale etmemek.
Bazen endişeleniyorum tabii. Acaba derslerine düzenli çalışıyorlar mı? Sağlıklı besleniyorlar mı? Paralarını doğru yönetebiliyorlar mı? Ama sonra kendi gençliğimi hatırlıyorum. Ben de aynı hataları yapmış, aynı deneyimleri yaşamıştım. Ve o hatalar, bugün beni ben yapan şeylerdi. Çocuklarımın da kendi hatalarını yapmalarına, kendi derslerini çıkarmalarına izin vermem gerekiyor. Çünkü biliyorum ki, hayat, ancak deneyimleyerek öğrenilir.
Üniversite dönemi, aynı zamanda çocuklarımla ilişkimizin de yeniden şekillendiği bir süreç. Artık onlarla daha eşit bir ilişki kuruyoruz. Fikirlerini dinliyor, onlara danışıyor, birlikte kararlar alıyoruz. Bu, bir anne olarak benim için çok değerli. Çünkü onların artık sadece çocuğum değil, aynı zamanda birer birey olduğunu görüyorum. Kendi hayatlarını inşa ederken, benimle paylaştıkları her detay, bana bu yolculuğun ne kadar özel olduğunu hatırlatıyor.
Elbette, bu süreçte kendi hayatıma da daha fazla zaman ayırmayı öğreniyorum. Yıllarca çocuklarımın ihtiyaçlarına odaklanmışken, şimdi kendi ilgi alanlarıma, hobilerime ve hayallerime dönme fırsatı buldum. Bu, bir anne olarak kendimi keşfetme sürecim. Çocuklarımın büyümesi, benim de kendi yolculuğuma çıkmam için bir fırsat oldu.
Çocuklarım üniversitede. Onlar büyüdükçe, ben de değişiyorum. Bu yolculuk, hem onlar hem de benim için yeni bir başlangıç. Onların başarılarını gururla izlerken, bir yandan da kendi hayatıma dair yeni hedefler koyuyorum. Çünkü biliyorum ki, çocuk yetiştirmek sadece onları büyütmek değil, aynı zamanda kendini de büyütmektir. Ve ben, bu yolculuğun her anını sevgiyle, sabırla ve minnetle yaşamaya devam edeceğim.