Ramazan ayının vazgeçilmez ritüellerinden biri olan sahur, oruç tutan Müslümanlar için hem fiziksel hem de manevi anlam taşıyor. İmsak vaktinden önce gece yenen bu yemek, dinî bir terim olarak "seher" kökünden geliyor ve "sabah olmadan önceki zaman, gecenin son üçte biri" anlamını taşıyor. Sahur, Ramazan aylarında veya diğer zamanlarda oruç tutmadan önce sünnet olarak yapılan bir hazırlık öğünü olarak kabul ediliyor.

Ali Yerlikaya: Ülkemiz Transit Göç Yolu Olmaktan Çıkmıştır Ali Yerlikaya: Ülkemiz Transit Göç Yolu Olmaktan Çıkmıştır

Sahur (1)Sahur Vakti ve Hükmü

Sahur, farz değil sünnet olarak nitelendiriliyor. Hz. Peygamber (sav), sahura kalkmayı teşvik ederek bu öğünün bereketli olduğunu vurgulamıştır. Fıkıh usulüne göre sahura kalkmanın hükmü mendup ve müstehap olarak belirlenmiştir. Mendup, yapılması sevap kazandırırken yapılmaması durumunda günah olmayan eylemleri ifade eder. Müstehap ise Hz. Muhammed'in bazen yaptığı, bazen terk ettiği eylemler için kullanılır. Sahur, oruç tutanların hem bedenlerini güne hazırlaması hem de Hz. Peygamber'in sünnetini yerine getirmesi açısından önem taşıyor.

Sahur (4)Sahurun Müslümanlar İçin Önemi

Sahur, Müslümanların orucunu diğer dinlerden ayıran bir özellik olarak öne çıkıyor. Hz. Peygamber, sahurun Müslümanların orucunu Ehl-i kitaptan ayıran bir özellik olduğunu belirtmiştir. Bu öğün, oruç tutanların gün boyu enerjik kalmasını sağlarken, aynı zamanda manevi bir hazırlık süreci olarak da değerlendiriliyor. Sahur, oruç ibadetinin daha rahat ve bilinçli bir şekilde yerine getirilmesine katkıda bulunuyor.

Kaynak: TC Diyanet İşleri Başkanlığı