Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) yayımladığı "2025 İşlerin Geleceği" raporu, küresel iş dünyası ve işgücünü bekleyen dönüşümleri mercek altına alıyor. Türkiye İnsan Yönetimi Derneği (PERYÖN) liderliğinde ülkemiz verilerinin de eklendiği rapor, 14 milyondan fazla çalışanı temsil eden 1000'den fazla işverenin katılımıyla hazırlandı.
Küresel İş Gücünde Büyük Dönüşüm
Rapora göre, önümüzdeki yıllarda küresel işgücü büyük bir dönüşüm yaşayacak. 2030 yılına kadar 170 milyon yeni iş yaratılırken, aynı dönemde 92 milyon işin ortadan kalkacağı öngörülüyor. Bu da, iş dünyasında net bir büyümeye işaret ediyor. Ancak, bu büyümeyle birlikte işlerin doğası da değişecek. Yapay zeka, büyük veri ve dijital okuryazarlık gibi teknolojik becerilere olan talep hızla artarken, işverenlerin %86'sı bu teknolojilerin iş modellerini dönüştüreceğini düşünüyor.
Türkiye'de Yapay Zeka Devrimi
Türkiye'ye özel verilere bakıldığında, ülkemizdeki şirketlerin %94'ü yapay zeka programlarını kullanıyor. Bu oran, dünya ortalamasının üzerinde. Şirketlerin %78'i yapay zeka becerilerine sahip yeni çalışanlar almayı planlarken, %70'i mevcut çalışanlarını bu alanda eğitmeyi hedefliyor.
Konu hakkında PERYÖN Başkanı Ebru Taşcı Firuzbay, Dünya Ekonomik Forumu’nun ‘2025 İşlerin Geleceği’ raporu dünyada ve Türkiye’de işgücünün yıllar içindeki dönüşümü ve işlerin geleceğine dair çok önemli veriler sunduğunu belirterek, "Çatı derneğimiz EAPM’nin paydaşlığında Türkiye verilerinin derlenmesinin destekçisi olmaktan mutlu olduğumuz rapora göre, Türkiye’de temel becerilerin yüzde 44’ünün değişmesi bekleniyor. Bu oranın küresel ortalaması ise %39’un üzerinde. Türkiye’de en hızlı gelişmesi beklenen beceriler ise yapay zekâ ve büyük veri, teknolojik okuryazarlık ve siber güvenlik olarak öne çıkıyor. Bu dönüşümün başarılı olabilmesi için sadece teknolojik yatırımlar değil, aynı zamanda çalışanlarımızın bu değişime adapte olabilmesi için insan odaklı yönetim anlayışı, kapsamlı eğitim programları ve yeni beceri kazandırma süreçleri çok kritik. Rapor teknoloji ve yetkinliklerin yanı sıra kurum kültürüne de odaklanıyor. Türkiye’deki kuruluşların yüzde 88’inin çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık (ÇEK) önceliklerini benimsemiş olduğuna da dikkat çekiyor ki bu iş dünyamız açısından ayrıca mutluluk verici" ifadelerini kullandı.
