Osmaniye’de 55 Yıldır Kalaycılık Yapan Mahmut Kaydı: “Mesleğimde Zorluk Yok”
Osmaniye Merkez İstiklal Mahallesi 5008 Sokak'ta bir barakada hizmet veren Kalaycı Mahmut Kaydı, elli beş yıldır baba mesleğini devam ettiriyor. Kaydı, kalaycılık mesleğinin tehlikeli veya zor bir yönünün olmadığını belirtti.
Ayrıca Kalaycı Ustası Mahmut Kaydı, kalaycılık mesleğinde usta yetişmemesinin tek sebebinin kaybolmaya yüz tutmuş bir meslek grubunda olmasından kaynaklanmadığını, aynı zamanda sekiz yıllık mecburi eğitimin de çok etkili olduğunu vurguladı. Başka yemek kaplarının kullanılmasından dolayı eskisi kadar bakır yemek kaplarının tercih edilmediğini, ancak Osmaniye’de hala bakır yemek kabı kullananların bulunduğunu belirtti. Kaydı, şu anda geçimini kalaycılık mesleği ile sağladığını ifade etti.
Çırak bulmanın mümkün olmadığını da dile getiren Kaydı, başka maden yemek kaplarının kullanılmaya başlanması ve çırak yetiştirilmemesi nedeniyle mesleğin sonuna gelindiğini söyledi. Mecburi eğitimin sekiz yıla çıkmasının, çırak bulunmamasına da sebep olduğunu belirtti.
Kalaycı Ustası Mahmut Kaydı, “Bu benim baba mesleğim. Elli beş yıl oldu bu mesleği yapıyorum. Bu meslekte ikinci kuşağım. Kalaycılığın herhangi bir zorluğu ya da tehlikesi yok. İşi bildikten sonra hiçbir zorluk yok. Bu güne kadar herhangi bir tehlikesi veya zorluğunu duymadım, görmedim. Mesleği bilmesen tabii ki zor olur, ancak ben bu mesleği öğrenmiş durumdayım, bu işin ustasıyım,” dedi.
Kaydı, kalaylama işlemi hakkında şu bilgileri verdi: “Bize kalaylamak için getirilen bakır yemek kaplarını önce bir tuz ruhu ile temizleriz. Ondan sonra kumla temizliğe devam ederiz. Sonrasında bakır yemek kaplarındaki ezik, büzük, yamuk yerleri örs ve ahşap çekiç yardımıyla düzeltiriz. Ondan sonra bakır kapları kalaylamaya başlarız. Körük ateşine alıp ısınan kapları, kıskaç yardımıyla tutup çevirerek, ısınan kaba sürdüğümüz anda zaten sıcağın etkisiyle kalay dağılmaya başlar. Bakır kaba sürdüğümüz kalayı, tüm bakır kaba yaymak için kalaycı pamuğu desteğiyle sürmeye devam ederiz. Kalayın daha kolay yayılmasını sağlamak için nişasta serpiştiririz. Kalaylanan bakır yemek kabını, ateşten aldıktan sonra külle iyice ovduktan sonra suyla durulayarak temizleriz. Bu yıkama işleminden sonra bakır yemek kabı, müşteriye teslim edilmek üzere hazır hale gelir.”
Kalaycılık malzemelerinin kolaylıkla temin edilebildiğini belirten Kaydı, “Zaten kalay piyasa da oldu bitti vardır. Ayrıca kalay lehimlerde kullanıldığından her zaman piyasada mevcuttur,” dedi.
Kalaycı Mahmut Kaydı, bakır yemek kaplarının fiyatlandırılmasında kabın büyüklüğünün, kirlilik oranının ve yamuk, ezik, büzük oranının çok önemli etkenler olduğunu vurguladı. Kalayın kilosunu bugünlerde iki bin iki yüz Türk lirasına aldığını belirten Kaydı, geçmişteki kalaycılık işçiliğiyle günümüzdeki kalaycılık işçiliği arasında herhangi bir fark olmadığını, yalnızca ham maddenin pahalı olmasından dolayı işçiliğin de eklenmesi ile ödemede zorlanan müşterilerin olduğunu ifade etti.
Usta yetişmemesinin nedenlerine değinen Usta Kaydı, “Ben 1979 yılından bu yana esnafım, bu işi yapıyorum. Başladığımda 18 yaşında dükkan açtım, başladım. Şu anda bilen arkadaşlar yıkamama, temizlememe yardım etmeye geliyor. Artık usta falan da kalmadı. Ben bunu da şuna bağlıyorum; hani sekiz yıllık oldu okullar. Okullar sekiz olunca çocuklar gelmez oldu. Ondan sonra çocuklar gelmez oldu,” dedi.
Kaydı, bakır yemek kaplarının sağlık açısından da faydalı olduğunu sözlerine ekledi.