Son aylarda Türkiye’den Avrupa Birliği’ne (AB) ihraç edilen gıda ürünlerine sık sık ret kararları gelirken, ithal edilen ürünlerde herhangi bir sorun tespit edilmemesi dikkat çekiyor. CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, ithal edilen ürünlerin yeterince denetlenmediğine dikkat çekerek yetkilileri sorumluluklarını yerine getirmeye çağırdı.

AB, Türkiye’den Gelen Ürünleri Neden Reddediyor?

Ömer Fethi Gürer’in paylaştığı verilere göre, 1 Ocak - 3 Mart 2025 tarihleri arasında Türkiye’den AB’ye ihraç edilen gıda ürünlerine toplam 84 bildirim yapıldı. Bu veriler, Türkiye’nin AB ülkeleri arasında en çok bildirim alan ülke olduğunu gösteriyor. Aynı dönemde AB genelinde yapılan 755 bildirimin %11’inden fazlası Türkiye’den gelen ürünlere yönelik oldu.

Gürer, bu durumun Türkiye’nin ihracatta gıda güvenliği açısından sıkıntılar yaşadığını ortaya koyduğunu belirtti. Ancak asıl dikkat çekici nokta, Türkiye’nin ithal ettiği gıda ürünlerinde hiçbir sorun bulunmaması.

İthal Ürünlerde Garip Bir “Sorunsuzluk”

Gürer’in paylaştığı verilere göre, farklı ülkelerden Türkiye’ye ithal edilen ürünlerde hiçbir sorun tespit edilmezken, aynı ürünler AB ülkelerinde denetimden geçemiyor. Örneğin:

  • İran’dan gelen 23.153 ton hurma, Türkiye’de sorunsuz kabul edilirken, Slovenya’da aynı üründe norovirüs tespit edilerek iade edilmiştir.

  • İtalya’dan gelen 34 ton mısır unu, Türkiye’ye sorunsuz giriş yaparken, Lüksemburg bu üründe yasaklı madde tespit ederek iade etti.

  • Belçika’dan gelen 116 ton çikolata, Türkiye’ye girerken sorun çıkmazken, Fransa aynı çikolatada olumsuzluk tespit ederek iade etti.

  • Brezilya’dan ithal edilen 868 ton karabiber, Türkiye’de sorunsuz kabul edilirken, Almanya aynı üründe yüksek seviye tespit ederek iade etti.

  • ABD’den ithal edilen 20.604 ton badem, Türkiye’de temiz çıkarken, Almanya aynı üründe aflatoksin tespit ederek iade etti.

Denetimlerde Çifte Standart mı Var?

Gürer, “Türkiye’nin ihraç ettiği ürünlerde sıklıkla sorun yaşanırken, ithal edilen ürünlerde hiçbir olumsuzluk tespit edilmemesi düşündürücüdür. Bu, Türkiye’nin ithalat sürecinde yeterince denetim yapmadığı anlamına mı geliyor?” diye sordu.

Örneğin, Peru’dan ithal edilen 313 ton kahvede, Türkiye’de hiçbir sorun bulunmazken, Belçika aynı üründe mineral yağ tespit ederek iade etti. Avustralya ve İspanya’dan ithal edilen bademlerde, Türkiye hiçbir olumsuzluk saptamazken, Hollanda bu bademlerde aflatoksin tespit ederek iade etti.

Türkiye Nihayet İade Kararı Aldı

Gürer, 2025 yılında Türkiye’nin ilk kez Almanya ve Hollanda’dan ithal edilen tohumluk patateslerde yaprak kıvırcığı virüsü tespit ederek 500 ton ürünü iade ettiğini açıkladı. Ancak bu örnek dışında ithal edilen diğer ürünlerde herhangi bir olumsuzluk raporlanmadı.

Türkiye’nin Denetimleri Yeterli mi?

Gürer, Türkiye’nin ihraç ettiği ürünlerin sürekli olarak ret almasına rağmen ithal ürünlerde hiçbir sorun çıkmamasının düşündürücü olduğunu belirterek şu soruları yöneltti:

İhraç Ürünlerde Türkiye’ye En Çok Bildirim Yapan Ülkeler

2025 yılında Türkiye’nin ihraç ürünlerine en çok bildirim yapan ülkeler sırasıyla:

  • Almanya (21 bildirim)

  • Fransa (10 bildirim)

  • İtalya (10 bildirim)

  • Hollanda (9 bildirim)

  • Bulgaristan (8 bildirim)

  • Yunanistan (8 bildirim)

Bu tablo, Türkiye’nin ihracat sürecinde daha sıkı kontrollerle karşı karşıya kaldığını gösteriyor.

İthalat ve İhracatta Adaletli Denetim Şart

Ömer Fethi Gürer, Türkiye’nin hem ihraç ettiği hem de ithal ettiği gıda ürünlerinde daha sıkı ve adil bir denetim süreci işletmesi gerektiğini belirtti. Türkiye’nin gıda güvenliği konusunda AB ile karşılaştırıldığında gevşek bir denetim süreci yürüttüğüne dair ciddi soru işaretleri bulunuyor. Yetkililerin, ithalat sürecindeki denetimleri daha titiz hale getirmesi ve tüketicinin sağlığını koruma altına alması gerekiyor.

Öte yandan, Türkiye’nin ihracatta yaşadığı bu sorunlar, uluslararası ticarette ülkemizin gıda ürünlerine yönelik itibarını da olumsuz etkiliyor. Üreticilerin ve ihracatçıların bu konuda bilinçlendirilmesi ve ihracat sürecindeki denetimlerin de iyileştirilmesi şart.

Gıda güvenliği, yalnızca ihracatta değil, ithalatta da sıkı bir şekilde uygulanmalıdır. Aksi halde Türkiye, hem ithal edilen ürünlerde sağlık riskleriyle karşı karşıya kalacak hem de ihracatta sürekli engellerle boğuşmaya devam edecektir.