Siyaset, Yoksulluk ve Şiddet Kıskacında Bir Meslek Veteriner Hekimleri

Bugün 26 Nisan… Dünya Veteriner Hekimleri Günü. Ama Türkiye’de veteriner hekimler için kutlanacak bir şey yok. Hayvan sağlığının doktorları, gıda güvenliğinin nöbetçileri, sokak hayvanlarının koruyucuları bu günü çiçeklerle değil, isyanla karşılıyor. Sahada kuduz salgınında, ahırda doğumda, şehirde sokak hayvanlarının başında olan veteriner hekimler yalnız. Hem fiziksel şiddetin, hem de ekonomik sömürünün hedefindeler. Üstelik onları temsil etmesi gereken bazı oda başkanları, makamlarını siyasi kariyer basamağı olarak kullanmakla meşgul!

Veteriner Hekimi Ali Nuri Yiğit, bu karanlık tabloyu şöyle özetliyor:

"Biz sadece hayvanların değil, toplum sağlığının da doktoruyuz ama bu ülkede sesimizi duyan yok. Maddi manevi eziliyoruz. Sokakta köpeğe bakan biziz, çiftlikte ineğin başında duran biziz, kasaptaki etin sağlıklı olup olmadığını denetleyen yine biziz. Ama ne hak ediyoruz? Asgari ücret! Şiddet! Hakaret! Üstelik bizi temsil etmesi gereken bazı başkanlar ise odaları, makamları sadece siyasi vitrin olarak kullanıyor. Hekimlerin sorunlarını çözmek yerine kendi emellerine odaklanmış durumdalar."

Veternirler Günü

Veteriner Fakülteleri Patladı, İşsiz Hekimler Ordusu Büyüdü

Ali Nuri Yiğit’in değindiği en büyük sorunlardan biri de plansız fakülte artışı. Türkiye’de her köşe başında bir veteriner fakültesi açılıyor, kontenjanlar sürekli genişletiliyor. Ama istihdam? Yok!

  • Veteriner Fakültesi sayısı 37’yi geçti, mezun sayısı yılda binlerle ifade ediliyor.

  • Kamuda veteriner hekim alımları parmakla sayılacak kadar az.

  • Özel sektörde ise maaşlar asgari ücretin biraz üstünde, iş güvencesi yok, sigortasız çalışanlar var!

Yiğit, bu durumu şöyle özetliyor:

"Nitelikli eğitim veren fakülte sayısı çok az. Her yıl yüzlerce veteriner mezun oluyor ama iş sahası yok! Kontenjanlar plansız, fakülte mantar gibi çoğalıyor, sektör baltalanıyor. Mezun çok, iş az, maaşlar düşüyor. Genç veterinerler çaresiz kalıyor."

Veteriner Hekimi Ali Nuri Yiğit, TÜİK verilerine de sert çıkıyor:

"TÜİK verilerine göre tarımda en çok harcama veteriner hekimlerine yapılıyor deniliyor. Peki, bir veteriner hekimi olarak bundan bizim niye haberimiz yok? Bu para nereye gidiyor? Bizim cebimize girmiyor, yaşam standardımız ha bire aşağı iniyor! Kâğıt üstünde varız, sahada yokuz!"

Engelliler Birliği’nden Yürek Isıtan Anneler Günü Ziyareti Engelliler Birliği’nden Yürek Isıtan Anneler Günü Ziyareti

Sokak Hayvanları, Kuduz, Gıda Güvenliği: Herkes Veterinerin Peşinde, Destek Yok

Veteriner hekimler sadece hayvan tedavisi yapmıyor. Gıda güvenliği, kuduzla mücadele, sokak hayvanları sorunu gibi pek çok alanda ön saflarda savaşıyorlar. Ancak yetkileri kısıtlı, imkanları sınırlı. Herkes veteriner hekimi suçluyor, ama çözüm için kimse destek olmuyor.

Sokakta kuduz köpek çıktı mı? Veteriner suçlu!
İnek doğuramadı mı? Veteriner hedefte!
Ette bir problem mi var? Veteriner yine sorumlu!

"Bu meslek can kurtarmak için, hayat vermek için var ama biz kendi hayatımızı sürdüremiyoruz" diyor Yiğit.

Şiddet, İntiharlar ve Psikolojik Çöküş

Veteriner hekimler fiziksel şiddet ve tehditlerle sık sık karşılaşıyor. Kırsalda çiftçi, şehirde pet sahibi, sokakta hayvan sever, sorun olduğunda ilk onları suçluyor. Son yıllarda veteriner hekimler arasında intihar vakaları da artışta. Maddi sıkıntı, toplumsal baskı, mesleki itibarsızlık, psikolojik çöküşü beraberinde getiriyor.

Veteriner Odası Başkanlarına Sert Mesaj: "Makamlarınızdan İnin!"

Ali Nuri Yiğit, veteriner hekimlerin en büyük hayal kırıklığını ise odalarda görüyor:

"Makam sahipleri odalarında oturup fotoğraf veriyor, siyaset sahnesine göz kırpıyor. Ama biz sahada kan, ter, gözyaşıyla savaşıyoruz. O koltuklar, siyasi kariyer basamağı değil, meslektaşlarının hakkını aramak için var! Ya hekimlerin sesi olun, ya da o koltukları terk edin!"