76 can..
Göz göre göre hayatını kaybettiler. İçlerinde çocuklar, öğrenciler, anneler, babalar, ablalar, abiler var. Yürek dayanmaz.
Albert Camus derki “Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız, o ülkede insanların nasıl öldüğüne bakın.” Depremler, seller, heyelanlar, iş kazaları, kadın cinayetleri, çocuk cinayetleri, göçük altında kalmalar, yangınlar, gaz zehirlenmeleri, yaya geçidinde ölümler aklınıza gelmeyecek daha yüzlerce ölüm çeşidi.
Albert Camus’a bir de ben söz ekleyeyim “Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız, o ülkede insanların ölümünden rant devşirenlere bakın”
Evet..
Deprem olur, yağmacılar türer, kiralar ayyuka çıkar. Sel olur hırsızlar türer, yine kiralar ayyuka çıkar. Özel ambulans ve cenaze nakil araçları fahiş zamlar yapar…
Habertürk internet sitesinden okuyorum: Cenaze nakil araçları 100 bin lira olmuş. Sadece 200 km. yola 100 bin lira. Vicdan almıyor. Firma sahibine sorsan onun için gizliden bir fırsat. Sorsan kendince haklı nedenler sıralayacak! “Taş mı yiyelim?” diye de ekleyecek. Taş yeme ama başka bir şey ye diyeceğim de burada yazamıyorum.
Sorsan Müslüman. Oruç tutar, cumaya gider, Fatiha suresi okur, kurban keser.. Sorsan adam.. Gittiği kahvede “Vah vah” diye gördüklerini anlatır. Sonra her gün bankada sadece rakamlardan oluşan paralarını sayar da sayar. Sadece rakamlar.
Deprem bölgesinde bu tarz rant sevdalılarını çok görmeye alışmıştık ama bu kadarını da beklemiyorduk doğrusu.
Hani her yerde sokak röportajları mikrofonlarını burnumuza sokup “sizce ülkenin temel sorunu nedir?” diye soruyorlar ya. Kimi ekonomi, kimi terör, kimi adalet, kimi eğitim sistemi diyor ya. Yok. Bu ülkenin en temel sorunu “vicdan”. Biz vicdanımızı yitirmişiz.
Avusturalya’da yaşayan arkadaşım akşam haberlerinde hayatını kaybeden 76 kişiden bahsedilirken bu cenaze ücretlerine de değinildiğini anlattı “Bir Türk olarak, Avusturalya’da polislik yapan bir Türk olarak utandım” diyor. “Bu haber doğru mu?” diye sordu. Kısa bir araştırmadan sonra Haber Türk internet sitesinin linkini ona gönderdim.
Biz önce 1999 da depremde vicdanlarımızı kaybettik. Sonra İzmir ve Van depremlerinde sonra da her felakette yavaş yavaş insanlığımızı yitirmeye devam ettik.
Tüm bu vicdansızlıkların ardından
“Bindik bir alamete, gedeyoz kıyamete” diyen Cem Karaca’nın ruhu bir kez daha şad olsun.