Sevgili okuyucu,
Hasret Gazetesi internet sitesinde yer alan üzücü bir habere göre, İstanbul’da yaşayan 19 yaşındaki Zeynep Özyurt, sosyal medya üzerinden katıldığı bir telefon çekilişi nedeniyle 10 bin TL’sini dolandırıcılara kaptırdı. Üstelik bu süreçte, hem kendisi hem de ailesi tehdit ve hakaretlere maruz kaldı. Zeynep’in yaptığı açıklama, internet ortamında büyük bir yankı uyandırdı ve hepimize önemli dersler içeriyor.
Zeynep’in başına gelenleri kısaca özetlemek gerekirse:
- Sosyal medyada paylaşılan bir telefon çekilişine katıldı.
- Kargo ücreti ve vergi adı altında küçük küçük başlayan ödemelerin toplamı 10 bin TL’ye kadar ulaştı.
- Dolandırıldığını anladığında durumu ailesine bildirdi, ancak dolandırıcıların tehditlerine maruz kaldı.
- Bunun üzerine emniyete başvurarak şikayetçi oldu.
Zeynep’in en çok vurguladığı nokta ise, ailesinin tüm uyarılarını göz ardı etmesi. Bu konuda, “Ben ailemi dinlemedim, siz dinleyin” diyerek diğer gençleri uyarıyor. Özellikle sosyal medya platformlarında sık sık karşımıza çıkan; bedava telefon, tablet veya yüksek tutarlı hediye çeki vaat eden çekilişlerin büyük bir kısmı aslında birer tuzak niteliği taşıyor. Burada akla iki önemli deyişi getirmekte fayda var:
“Bir yerde ürün bedavaysa, orada ürün sizsiniz.”
Bu sözler, sanal veya gerçek dünyada “bedava” diye sunulan her vaat karşısında şüpheci yaklaşmanın gerekliliğini bir kez daha hatırlatıyor. Peki, bu tür dolandırıcılık olaylarına karşı nasıl önlem alabiliriz?
- Kaynağı Araştırın: Bir çekiliş veya kampanya gördüğünüzde, önce kaynağı teyit edin. Site, marka ya da organizasyon gerçekten bilinen, güvenilir bir yapıya mı ait?
- Ön Ödeme İstemelerine Dikkat: Yasal ve güvenilir kurumlar, kazanılan bir hediyeye ilişkin ekstra kargo veya vergi ücreti gibi masrafları genellikle talep etmez. “Önceden ücret ödeyin” söylemi, çoğu zaman dolandırıcılığın en büyük işaretidir.
- Tehdit ve Hakaret: Böyle bir durumla karşılaştığınızda zaman kaybetmeden emniyet birimlerine başvurun. Korku veya paniğe kapılmak, dolandırıcıların işine yarar.
- Aile ve Yakın Çevre Uyarılarını Ciddiye Alın: Zeynep de hikâyesinin sonunda bu konuya dikkat çekiyor. Aile büyükleri ya da yakın çevreniz, çoğu zaman deneyimlerinden dolayı öngörülü olabilir.
Unutmamak gerekir ki teknolojinin nimetlerinden faydalanırken, beraberinde getirdiği riskleri de göz ardı etmemek gerekiyor. İnternette karşımıza çıkan her “müthiş fırsat” sandığımız şeyin aslında büyük bir tuzak olabileceğini akıldan çıkarmamalıyız.
Zeynep Özyurt’un yaşadığı bu olayın ardından yaptığı çağrı, tüm sosyal medya kullanıcılarına ders niteliğinde: “Aman dikkat! Sosyal medyadaki her çekilişe inanmamanızı tavsiye ediyorum.” Siz de benzer bir durumla karşılaştığınızda veya çevrenizde buna benzer teklifler duyan birisi varsa, lütfen ihtiyatlı davranmayı ve uzman görüşü almayı unutmayın.
Saygılarımla..