Kadınlar, toplum içerisinde pek çok role sahiptir. Bu roller, zaman zaman baskılar içerse de çoğunlukla bireysel seçimlerimizden ibarettir. Yeter ki seçimlerimizi bilinçli yapalım. Seçeceğimiz rollerin şekillenmesinde tarihsel süreç önemli bir etkendir. Çünkü ülkenin içinde bulunduğu koşullar, her dönemde farklı olanaklar ve kısıtlamalar sunar.
1940’lı yıllarda, pek çok şehirde eğitim imkanları son derece sınırlıydı. Eğitim almak isteyen bir kadın, ya bulunduğu ilin merkezine taşınmalı ya da şehir değiştirmeliydi. Devletin sağladığı barınma imkanlarının yetersizliği göz önüne alındığında, kadınların toplumdaki rolleri maalesef kısıtlıydı. Bu kısıtlamalar, yalnızca fiziksel koşullarla değil, dönemin siyasi olayları ve sosyal algılarıyla da pekiştirilmiştir.
Toplumumuz, kadını korumacı bir anlayışla ele almıştır. Bu anlayış, zaman zaman kadınların hayatlarına müdahale etmiştir. Örneğin, ufak bir siyasi veya toplumsal olayda, aileler kızlarını eğitim gördükleri kurumlardan alıp eve götürmekte tereddüt etmemiştir. Gelecek kaygısı ve aile koruması, kadının rol değişimine sebep olmuş, eğitim ve iş hayatından uzaklaşmasına neden olmuştur.
Tarihin bu kısıtlı dönemlerinde, kadınların büyük bir kısmı ev hanımı rolünü üstlenmiştir. Ancak bu durum, onların topluma katkıda bulunmadığı anlamına gelmez. Ev kadınlarımız, özellikle çocuklarının eğitimine büyük özen göstermiş, onları destekleyici ve fedakar birer anne olmuştur. Bu anneler, imkanları dahilinde çocuklarının en iyi eğitimi alması için çaba göstermiş, engelli çocukları olan anneler ise sınavlarında dahi onlara yardımcı olmuştur.
Günümüzde ise kadınlar için eğitim ve çalışma imkanları geçmişe göre çok daha geniştir. Barınma, güvenlik, ulaşım gibi temel ihtiyaçlar, devlet ve toplum tarafından büyük ölçüde karşılanmaktadır. Bu sayede, eğitim hevesi olan kadınlarımız, yaşlarına rağmen kendilerini yeni alanlarda geliştirebilmektedir. Daha önce erişemedikleri imkanları bugün değerlendirme fırsatına sahiptirler.
Kültürümüzde kadın, asla arka planda bırakılmamıştır. Komşu kültürlerin etkisi zaman zaman hissedilse de güçlü kadın profilimiz kültürel değerlerimizin ayrılmaz bir parçasıdır. Bugün kadınlarımız, istedikleri rolleri kendileri seçebilmektedir. Anne olup evini düzenleyen bir kadın da hayalindeki mesleği icra eden bir kadın da topluma eşit derecede katkıda bulunmaktadır.
Güçlü kadınlarımızın varlığı, bugünümüzü olduğu kadar geleceğimizi de şekillendirecektir. Onların üstlendiği roller ve yetiştirdiği bilinçli nesiller, toplumumuzun en büyük güvencesidir.
Türkiye Cumhuriyeti, kurulduğu günden bu yana kadınlarına minnettardır. Geleceği inşa eden, hayallerini gerçekleştiren ve topluma katkı sağlayan tüm kadınlara teşekkür ediyorum. Seçimlerinizi özgürce yapabileceğiniz bir dünyada, her zaman güçlü olmanız dileğiyle.