Kültür Sanat

Edip Ağabey!

Prof. Dr. Öcal Oğuz, Edip Akbayram'ın ozanlık geleneğiyle güçlü bağlarını ve "abi" hitabının kültürel anlamını değerlendirdiği bir yazı yazdı.

Prof. Dr. Öcal Oğuz, Türk müziğinde ve halk kültüründe ozanlık geleneği ile günümüz sanatçılarına yönelik değerlendirmelerini kaleme aldığı yazısında, dikkat çekici tespitlerde bulundu.

Türk kültüründe ozanlık geleneğine vurgu yapan Prof. Dr. Oğuz, geniş halk kitlelerinin sevgisini kazanan sanatçılara tarih boyunca "ata", "dede" ve "baba" gibi unvanlarla hitap edildiğini belirtti. Neşet Ertaş, Müslüm Gürses, Ferdi Tayfur ve Orhan Gencebay gibi sanatçıların "baba" unvanını almasını geleneğin devamı olarak yorumlayan Oğuz, Cem Karaca, Barış Manço ve Edip Akbayram gibi sanatçıların ise "ağabey" olarak anılmasını geleneğin yenilikçi yüzü şeklinde değerlendirdi.

Edip Akbayram'ın müzik kariyerine Âşık Veysel'in "Kükredi Çimenler" şiirini besteleyerek başlamasının tesadüf olmadığını dile getiren Oğuz, bu durumun sanatçının ozanlık geleneğiyle güçlü bağlarını ortaya koyduğunu ifade etti. Ayrıca, Edip Akbayram'ın özel hayatındaki tercihlerine dikkat çeken Oğuz, kızının adının Türkü, oğlunun ise Ozan olmasını, sanatçının gelenekle olan samimi ve derin bağlarının bir göstergesi olarak vurguladı.

Prof. Dr. Oğuz, Anadolu Rock ve Arabesk müzik türlerinin zirvesindeki sanatçıların hitap biçimlerindeki farklılığın kültürel ve sosyolojik nedenlerine değindi. Arabeskin "babalarının" genellikle bireysel duyguları dillendirdiğini, Anadolu Rock'ın "ağabeylerinin" ise toplumsal eleştirileri ön plana çıkardığını belirtti.

Son olarak, anonimden popa, rocktan arabeske tüm müzik türlerinde sevilen ve unutulmayan sanatçıların, zamanın ruhunu aşan eserleriyle kalıcı olduğunu söyleyen Oğuz, Edip Akbayram'a ve diğer tüm değerli sanatçılara rahmet diledi.