Teknoloji ve iletişim ağları geliştikçe çocuklarımız için güvenlik riskleri de artıyor. Ebeveynler olarak çağın getirdiği tehditleri gözardı edemiyoruz. Çünkü bizim için çocuklarımızın güvenliği her zaman en kritik konu. Onları fiziksel tehlikelerden korumak için elimizden geleni yaparken, bir de dijital dünyanın görünmez tehditleriyle mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte, çocuklarımızın ellerindeki telefonlar, tabletler ve bilgisayarlar, onları hem bilgiye ulaştıran bir araç hem de potansiyel risklerle dolu bir dünya haline geldi.
Siber zorbalık, dijital dolandırıcılık, sosyal medyada mahremiyetin ihlali ve hatta dijital bağımlılık... Bunlar, çocuklarımızın karşılaşabileceği tehlikelerden sadece birkaçı. Bir anne olarak, bu tehlikeleri önceden fark edip onları korumak istiyoruz. Ancak bazen, bu dijital dünyanın dilini anlamak ve çocuklarımıza doğru rehberlik etmek zor olabiliyor.
İşte tam da bu noktada, siber güvenlik konusunda verilen eğitimler büyük bir umut ışığı oluyor. Çocuklarımızın, interneti güvenli kullanmayı öğrenmesi, siber zorbalığa maruz kalmaması ve dijital dünyada kendini koruyabilmesi için bu tür bilinçlendirme çalışmaları paha biçilemez. Bu eğitimlerin yaygınlaşması ve çocuklarımızın bilinçlenmesi hem bugün hem de gelecek için oldukça önemli.
Çünkü biliyorum ki, çocuklarımızı korumak sadece onları tehlikelerden uzak tutmak değil, aynı zamanda onlara doğru yolu göstermek ve güçlü bir farkındalık kazandırmaktır. Dijital dünyada da onların yanında olmak, bu yolculukta onlara rehberlik etmek, hepimizin görevi. Çocuklarımızın güvende olması, geleceğimizin de güvende olması demek.