Kültür Sanat

Bir Yağmur, Bir Sahne ve Büyük Bir Mucize!

Ercan Kubaş ve ailesi, tiyatro sahnesinde engelleri aşarak sanatın dönüştürücü gücünü kanıtlıyor.

Sanatın dönüştürücü gücüne en güzel örneklerden biri, Ercan Kubaş ve ailesinin tiyatro sahnesinde verdiği mücadeleyle bir kez daha kanıtlandı. Doğuştan Nanozomi (cücelik) hastası olan ve yıllardır tiyatro ile hayatını sürdüren Ercan Kubaş, sosyal medya hesabından yaptığı duygu yüklü paylaşımıyla hem ailesinin hem de sanatın engelleri nasıl aştığını gözler önüne serdi.

"Sahnede Engelleri Aşıyoruz"

Ercan Kubaş, eşiyle birlikte yıllardır sahnelerde yer alırken, tiyatro onların yalnızca mesleği değil, aynı zamanda yaşamlarının bir parçası haline geldi. Kubaş'ın tiyatroya olan tutkusunu çocukları da devraldı. Kızları Yağmur’un ilk büyük sahne deneyimi, yalnızca bir prenses rolüyle sınırlı kalmadı; adeta gerçek bir sanatçının doğuşuna tanıklık ettirdi.

Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda duygularını dile getiren Kubaş, kızının sahneye çıkışıyla yaşadığı büyük gururu şu sözlerle anlattı:

“Biz sahneleri yıllardır evimiz bildik, perdeler açıldığında engellerimizi unuttuk, ama dün gece sahneye adım atan biri vardı ki, bizi bile şaşkına çevirdi. Kızımız Yağmur… O sahneye çıktığında, sadece bir prenses olmadı, oyunun ruhu oldu. Replikleri akıyordu, sesi titremiyordu, gözleri parlıyordu. O yalnızca ezberlediği sözleri söylemiyordu, hissediyordu, yaşatıyordu. Bir çocuk için fazlaydı belki, ama o, bir çocuğun taşıyabileceğinden çok daha büyük bir ağırlığı sırtlamıştı. Ve bunu öyle bir zarafetle yaptı ki, biz bile yılların tiyatrocusu olarak ona hayran kaldık.”

Yağmur’un Büyük Sahne Başarısı

Küçük yaşına rağmen büyük bir performans sergileyen Yağmur, oyunun %75’ini sırtlayan bir başrol oyuncusu gibi sahnede ışıldadı. Sahneye hâkimiyeti, beden dili ve duygu geçişleriyle usta bir oyuncu edasıyla performans sergileyen Yağmur, babasının ve tiyatro camiasının büyük takdirini kazandı.

Kubaş, paylaşımında kızının performansının yalnızca bir oyunun parçası olmadığını, aynı zamanda onların sanat yolculuğundaki en büyük ilham kaynaklarından biri olduğunu belirtti. “Biz sahnede yıllarımızı verdik ama dün gece, gerçek bir oyuncunun doğuşuna şahit olduk” ifadeleriyle kızına duyduğu gururu dile getirdi.

“Sanat, Engelleri Kaldırır”

Sanatın iyileştirici ve dönüştürücü gücüne inanan Ercan Kubaş, bu duygusal paylaşımıyla topluma önemli bir mesaj da verdi. Engellerin yalnızca fiziksel olmadığını, esas engelin insanın kendi içinde başladığını vurgulayan Kubaş, kızının sahnede parlayan ışığının kendileri için en büyük umut olduğunu söyledi.

Ercan Kubaş ve ailesinin tiyatro sahnesindeki bu yolculuğu, sanatın sadece bir meslek değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Engellerin aşılabilir olduğunu gösteren bu ilham verici hikâye, sahnenin yalnızca bir oyun alanı olmadığını; aynı zamanda insanların hayallerini gerçeğe dönüştürdüğü bir yer olduğunu bizlere hatırlatıyor.